Dilovası’nın en önemli tarihi yapılarından biri olan Mimar Sinan Köprüsü; Dilovası’nın batısında Dil Deresi üzerinde bulunuyor. “16. Yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan tarihi köprü 65 m uzunluğunda olup üç kemerlidir. Ayaklarının ortasında boşaltma gözleri vardır.”
16. Yüzyılın başlarında inşa edilen köprünün herhangi bir bakım ve onarım görmeden zamanımıza intikal etmesi, köprünün ne kadar sağlam yapıldığını ortaya koymaktadır. Fakat tarihi Mimar Sinan Köprüsü altında donanımsız fabrikaların dışarıya saldığı atıklarının geçtiği bir yapı haline geldi.
Çarpık sanayileşmeden kaynaklı hava kirliliği bizlere verdiği tahribat ile sınırlı kalmıyor maalesef aynı zamanda geçmişten bugüne birçok olaya şahitlik etmiş tarihimizde sanayinin çarpık yerleşiminden dolayı zarar görüyor ve görmeye de devam ediyor.
Donanımsız ve Çevre duyarlılığı sıfır olan işletmeler tarihi Mimar Sinan Köprüsüne verdiği zarar yetmezmiş gibi birde çevresinde madde bağımlısı insanların tarihi yapıyı mekân olarak kullanması ve çevresinde ateş yakmaları bizlere emanet olan tarihimizin dokularına zarar vermekte.
Son 30 yılda çarpık sanayileşmenin ilerlemesi ile fabrikalar arasında kalan tarihi köprü, her geçen gün adeta dökülüyor. Lojistik konteynırların, duvarının doğu ucuna verdiği hasar ile birlikte yaralanan Mimar Sinan Köprüsü, büyük ilgisizlik karşısında yok olmaya yüz tutmuş bir medeniyet mirası olarak yardım eli uzanmasını bekliyor.
16.yüzyıldan bugüne gelmiş ve bizlere Kanuni Sultan Süleyman tarafından emanet edilen tarihi Mimar Sinan Köprüsü’nün çevresini acil bir şekilde kamulaştırılıp güzel bir çevre düzenlemesi yapılmalıdır. Aynı zamanda tarihi yapımızın restore edilmesi, atalarımıza saygımızı yenileyecek, bizden sonraki nesillere aktarılmasını sağlayacaktır.
Köprünün bu kaderine terk edilmişliğinin bir an önce Dilovası Belediyesi, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığınca dikkate alınması gerektiğini belirtmek isterim.
Bu hassasiyetle vatandaşlarımızın da ecdatlarımız tarafından bizlere emanet edilen tarihimize sahip çıkmamız noktasında bilinçlenmemiz gerekiyor.
Yazımı Ömer Hayyam’ın tarih ile ilgili sözüyle tamamlamak isityorum.
Tarih kâinâtın vicdanıdır. Ömer Hayyam
Sağlıcakla kalın…
Güzel konulara deyinmişsin kardeşim kalemine sağlık
Aslan kardeşim ağzına yüreğine sağlık